Sanat ve teknoloji arasındaki sınırlar giderek silikleşiyor. Özellikle yapay zekâ (AI) destekli sanat uygulamaları, sanatçıların üretim biçimlerini dönüştürüyor. DALL-E, Midjourney ve Runway gibi platformlar, sanatçıların metinden görüntü üretmesini mümkün kılarak yepyeni bir ifade alanı açıyor.

Geleneksel sanat anlayışını sorgulatan bu gelişmeler, “sanatçı kimdir?” sorusunu yeniden gündeme taşıyor. Yapay zekâ yalnızca bir araç mı, yoksa ortak yaratıcı mı? Birçok sanatçı, yapay zekâyı yalnızca bir başlangıç noktası olarak kullanıyor; ardından bu üretimleri fiziksel çalışmalara dönüştürüyor.

Bu dönüşüm aynı zamanda sanat pazarını da etkiliyor. NFT ve dijital koleksiyonculukla birleşen yapay zekâ sanatı, yatırımcılar ve koleksiyonerler için de yeni fırsatlar sunuyor. 2025 yılı, dijital tuvalin artık ana akım olduğunu kanıtlıyor.