Bugün dünyada en çok kaybettiğimiz şeylerden biri ne sizce? Muhtemelen güven duygusu.

Siyaseti bir kenara bırakalım, iletişim açısından bakalım: Güven olmadan verilen mesajlar, sadece boş kelimelerden ibaret.

İster birey, ister marka olun, güven inşa etmek bir anlık iş değil. Kişilere ya da markalara karşı güven duyulması uzun zaman alıyor.

Evet itibar kolay kazanılmıyor, ama bir anda kaybedilebiliyor!

Peki, iletişimde nasıl güven inşa ederiz?

Tutarlılık: Söylediklerimizle yaptıklarımız uyumlu mu?
Samimiyet: Karşımızdakini gerçekten dinliyor ve anlıyor muyuz?
Şeffaflık: Açık, net ve dürüst müyüz?
Ve belki de en kritik soru: Doğru iletişim kurabiliyor muyuz?

Robert Bosch’un şu sözü bugün hâlâ geçerli mi sizce: “İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybederim”

Yoksa artık etik ve ahlakı bir kenara bırakıp “Satabildiğim kadar satarım, gerisinden bana ne!” zihniyeti mi hâkim?